İslami Çizgide Telefonla Konuşma Ahlâkı

Ali Rıza Demircan 2022-06-08

İslami Çizgide Telefonla Konuşma Ahlâkı

İslâm Dini'nin kişi ve kurumlara yönelik olarak yüklediği insanî-ahlâkî vazîfeler geneldir.Onları bütün zaman ve mekânlara, tüm şartlara ve ilişkilere tatbik edebiliriz.

Uygulama alanlarımızdan biri de telefon görüşmelerimizdir.

Rabbimizin rahmet tezahürü olan ses ve görüntü dalgalarının ilâhî nimet olan akılla izdivacından doğan sabit ve mobil telefonlarımızın hayatımıza getirdiği kolaylıklar, sağladığı sürat, zaman ve iş gücü tasarrufu açıktır.Bu sebeple telefonlarımız hamd-u senayı gerektiren nimetler olarak algılamalıyız.Onları günahkâr kılıcı davranışların sebebi değil, âhiret yatırımı olacak güzelliklerin aracısı kılmalıyız

1- Sevgili Peygamberimizin ifadesiyle "Zarar verici olmaktan korunmak" müslüman olmanın gereğidir. Bu sebeple insanları uyandırmak, hastaları tedirgin etmek, iş yapanları meşgul etmek ve fikrî çalışmaların konsantrasyonunu bozmak gibi eylemlerden kaçınmamız gerekir. Bunun için telefon edeceğimiz zaman, telefon edilecek numarayı hafızada kontrol etmeli veya telefon rehberimizi önümüze koymalı ve de tuşlara bilinçli olarak basmalıyız. Böylece rahatsız edici ve zarar verici olmaktan korunmuş oluruz.

  Özen gösterilmesine rağmen bir yanılgı olursa, özür beyan etmeli, beyan edilen özür de kabul edilmelidir. Karşılıklı rûh inceliği günahları bağışlatıcı davranışlardandır.Çünkü Peygamberimiz "Mümin kardeşini mutlu etmen günahları bağışlatıcı işlerdendir." buyurmuşlardır.1

2- 24 saat hizmet veren resmi ve özel kuruluşların dışında ki kişi ve kurumlara telefon edildiğinde istirahat ve tatil zamanları dikkate alınmalıdır.Zira Kur'ân-i Kerim istirahat saatlerinde izin alınmaksızın kişilerin rahatsız edilmemeleri kuralını koymuştur.2

  Acil bir durum yoksa özellikle gece geç saatlerde telefon edilmemelidir. Çünkü bu saatlerde mu'tad dışı çalan telefonlar, kötü bir haber alınacağı çağrışımını yaptırmakta, tedirginlik ve korku sebebi olmaktır. Peygamberimiz "Müminin korkutucu olması helâl değildir."3 buyurmuşlardır.

3- Karşı tarafın telefonu makul bir süre çaldırılmalı, aşırıya kaçılmamalıdır.Zira kişi cevap vermek istememiş olabileceği gibi verebilecek bir durumda da olmayabilir.Kaldı ki Kur'ân'ımızda işaret buyrulduğu üzere "İşlerin hayırlısı orta yollu olanıdır."4

4- Telefon eden kişi gelen, soran, istek arz eden ve haber veren konumunda olduğu için söze kendisi fakat selâm vererek başlamalı ve selâm vererek bitirmelidir.

  Selâm İslâm'ın şîarıdır, barış mesajıdır, karşı tarafa duâdır.Müminlerin müminler üzerinde ki haklarındandır.5

  Peygamberimiz "tanınan ve de tanınmayan müminlere selâm vermeyi yapılabilecek en faziletli amellerden biri" olarak sunmakta olduğu için selâm telefon edilen her kişiye verilmelidir.

  Ancak "Esselâmü Aleyküm" şeklindeki müslümanlara özgü selâmımız, gayr-i müslimlere ve de almak istemediği bilinen kişilere verilmemelidir. Onlara karşı "iyi günler" gibi bir sözcük medeni ilişkiler için yeterlidir.

  Lâikliğin hakları ve özgürlükleri kısıtlayıcı, baskıcı, aşağılık bir şekilde uygulandığı kurumlarda çalışan müminlere selâm vermek, fişlenme ve zarara uğratılma sebebi olabilecekse dikkat gösterilmelidir.Ancak korkuları putlaştıracak yüreksizliğin olgun imanla çelişeceği de bilinmelidir.

5- Telefon eden kişi selâmın akabinde kendisini açıkça tanıtmalıdır.Aziz Peygamberimiz, gelen ve kapı çalan kişinin "kim o" sözüne "ben" şeklinde cevap vermesini onaylamamış, açık bir şekilde tanıtıcı olunmasını emir buyurmuştur.6 Kapı çalıp konuşmak istemekle telefonla konuşmak temelde aynı şeydir.

6- Kur'ân'ımızın emirler çizgisinde her zaman ve her yerde olduğu gibi telefonda da alçak ve kontrollü bir sesle konuşulmalıdır.7 Ayrıca mütavazi ve sevdirici bir üslup kullanılmalıdır. Muhataplarımız, ana-babamız, ilim adamları, saygın yöneticiler ve yaşlı insanlar ise bu ahlâkî kural daha bir önemsenerek uygulanmalıdır.

7- Telefon eden ve edilen müslüman bir kadın ise saygılı ve fakat ciddi bir üslupla konuşmalıdır.

  Ahzab sûresinin 32. âyetinin "...Kalbinde manevi hastalıklar bulunan kişinin ümide kapılacağı ses tonu ve sözcüklerle konuşmayın..." anlamındaki uyarısı ölçü alınmalıdır.

8- Peygamberimiz "İnsanlarla seviyelerine göre ilişki kurunuz."8 buyuruyor.Telefondaki muhataplarımıza seviyelerine uygun olarak konuşulmalıdır. Saygı ve açıklık esas olmalıdır. Muhatabın kültürel düzeysizliğinden kaynaklanan kasıtsız üslup hatalarına tahammül gösterilmelidir. Kur'ân'ın mütecaviz olmayan inkârcılara bile bağışlayıcı olmamızı emrettiği unutulmamalıdır.9 

9- Karşı tarafa saygısızlık olabileceği için zaruret olmadıkça gürültülü alanlardan telefon edilmemelidir.

10- Özellikle iş yeri telefonlarında bekleme sürelerinde İslâm zaviyesinden sakıncalı olabilecek müzik türlerine yer verilmemelidir. Ancak iş yeri ve iştigal alanları ile ilgili bilgiler verilebilir.

  Ayrıca beklemeye alınıldığında veya ilgili kişi için "yok" denildiğinde öfkeye düşülmemeli, kötü zanda bulunulmamalı, ölçüsüz sözler söylenilmemelidir.

  Zira kötü zan ve arkadan çekiştirme Kur'ân buyruğu ile yasaklanmıştır.10

11- Mal dokunulmazlığını ihlâl olacağı için başkalarına ait telefonlar izinsiz olarak asla kullanılmamalıdır. Çok acil bir durum yoksa, telefon ücreti isteyemeyecek veya verildiğinde alamayacak fakat kendileri ödeme güçlüğü çekebilecek kişilerden telefon etme ricasında da bulunulmamalıdır.

  Kur'ân-i Kerim yakın dostlarımız-arkadaşlarımızın evinde izin almaksızın yemek yiyebileceğimizi onayladığına göre onların telefonlarıyla izinsiz olarak bir-iki şehir içi konuşması yapılabilir olsa gerektir.11

  Resmi kurum telefonlarının özel işlerimizde kullanılamayacağı, özel sektörde ise izinle kullanılabileceği aksi takdirde kamu ve şahıs haklarına tecavüz yoluyla haram işlenmiş, Cehennem'e yol açılmış olacağı bilinmelidir.

12- Telefon görüşmeleri içeriği ile kişilere bırakılmış emanet gibidir. Emanete hıyanet ise açık ve ağır bir haram olacağından konuşmalar asla bir başkasına aktarılmamalıdır. Peygamberimizin müslümanı hıyanet etmez kişi olarak tanıttığı unutulmamalıdır.12

13- Mahkeme kararı almaksızın bir başkasının telefonlarını dinlemek ise özel hayatın dokunulmazlığını ihlâldir ve Kurân'ın "...Başkalarının durumlarını araştırmayınız..."13 şeklindeki tecessüs yasağı ile haram kılınmıştır.

  Sevgili Peygamberimiz de şöyle buyurur:

  -Dinlenilmelerini istemeyen kişilerin konuşmalarına kulak kabartanların kulaklarına Kıyâmet Günü'nde erimiş maden dökülecektir.14

14- Hakaret, tehdid ve cinsel taciz gibi fiillerin doğrudan işlenmesi gibi telefonla işlenmesi de apaçık haramdır.İslâm hukûkuna göre de suçtur. Hak helâlliği alınmadıkça âhiret iflâsı ve azabına da sebeptir. Bunun gibi ana-baba, akraba komşu ve arkadaş gibi çevremizi bizzat giderek ziyaret etmek gibi telefonla görüşmek de büyük mü büyük sevaplara erdirecek hayırdır.

15- İslâm zaviyesinden telefonla konuşma kuralları ile ilgili daha pek çok uyarılarda bulunabilirse de son bir hatırlatma ile konumuzu bağlayalım.

  Telefonlar bir haberleşme aracıdır.Sohbet vasıtası değildir. Telefon konuşmalarını gereğinden fazla uzatmak, zaman işgücü ve para israfıdır.İsraf ise haramdır.15 Uzun konuşmalarla hatların dolmasına sebep olmak ve başkalarının yapmaları gereken konuşmalarını engellemek ise Rabbimizin huzurunda sorgulanacağımız türden haklara tecavüzdür.

Yukarıda 15 madde halinde özetlenen bilgilerin öğrenilmesi farz ve vacip ölçüsünde vazifemizdir. Bunlar öğrenilmeden bizlere telefon kullanma caiz değildir.

Telefon kullanımını da İslâmlaştıralım ki müslüman olmanın dünya ve âhiret mutluluğunu yaşayabilelim.

Hutbemizi bir âyet meâli ile bitirelim:

"Ey İman Edenler! (Rabbiniz) Allah'ın emirleri ve yasaklarına aykırılıktan korunun.O'nun sevgisine erdirecek vesileler edinin ve O'nun yolunda gayretli olun ki felah bulasınız."16 

1- El-Camius-Sağır (el-müminu inne min)

2- Nur 58

3- Mişkatül-Mesabih Hn. 3545

4- Furkan 67

5- İ. Mace Hn. 3252

6- Et-tac 5/239

7- Lukman 19, İsra 110

8- Rizayus-Salihin Hn. 357

9- Casiye 14

10- Hucurat 12 Musiki iin bak: İslama Göre Cinsel Hayat Musiki Bölümü

11- Nur 61

12- Mişkatül-Mesabih Hn. 5065

13- Hucurat 12

14- Rizayus-Salihin Hn. 1547

15- Araf 31

16- Maide 35

 

Anahtar Kelimeler :

Paylaş


Yorum Sayısı : 0